top of page
Ömer Faruk Ayaz

Dünya Değişirken Dönüşen Eğitim Modelleri ve Beceri Setleri


Yarat, sorgula, işbirliği yap - bunlar öğrencilere öğretmemiz gereken beceriler.


Andreas Schleicher Alman veri bilimci. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ndeki (OECD) eğitim bölümünün başkanı. Tüm dünya ülkeleri çocuklarının öğrenme şeklini değiştirmenin görevi olduğunu söylüyor.


Schleicher’e göre toplum, yanlış işlerin geleceği için hazırlanıyor. İnsan işlerinin robotlarla yer değiştirmesinden duyulan endişe ve korkunun yükseldiğini ama yine de çocuklara makineler gibi düşünmelerini öğrettiğimizi de biliyoruz.



Schleicher, Londra'da düzenlenen LearnIt konferansında “Bildiğimiz şey, öğretilmesi ve belki de test edilmesi kolay olan şeylerin tam olarak dijitalleştirilmesi ve otomatikleştirilmesi gereken şeyler olduğu” ifadelerini kullanıyor. Örneğin matematiği öğretmek ve test etmek oldukça kolaydır - ancak robotlar da matematikte oldukça iyi olabilir. Ancak öğrenciler robotların yapamayacağı şekilde hayal edebilir, yaratabilir, sorgulayabilir ve işbirliği yapabilir. Bunlar Schleicher'in dünyanın eğitim sistemlerinin vurgulamasını istediği beceriler. “Yapay Zeka'nın gelişi bizi daha çok düşünmeye zorlamalı” diyor.


Sorunu dile getiren ilk kişiden uzak. 2018’de Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Çin e-ticaret devi Alibaba’nın eski başkanı Jack Ma, "Eğitimciler benzersiz insanlık becerilerini öğretmeye odaklanmadıkça - bağımsız düşünme, takım çalışması ve başkalarına ilgi gösterme - çocuklar bunu öğrenemeyecek ve yapmayacaklar”dedi. “Öğrencilere öğretme biçimimizi değiştirecek şekilde eğitmezsek, 30 yıl içinde başımız büyük belaya girecek” dedi.


Hangi beceri testlerinin doğru bir şekilde değerlendirilebileceğini ve daha da önemlisi ilk önce hangi becerileri ölçmek istediğimizi belirlemeliyiz. Ma ve birçok eğitim reformcusu gibi, çocukları bir test üzerinden değerlendiren ve daha sonra testlerle ilgili bilgiyi yetersiz hale getirmeleri gerektiğini söyleyen endüstriyel eğitim modelinin değişmesi gerektiğine inanıyor. Peki her beceriyi test edebilir miyiz? Örneğin mesleki ve teknik becerilerin kazanım düzeylerini ölçebilirken, teknik becerilere başarı kazandıran ve çok yakın bir gelecekte meslekler yerine sadece tek bir disiplinin değil bir den çok disiplinin bir arada kullanılması gerektiği ve bu disiplinleri bir araya getirebilecek yüksek başarıyı sağlayacak olan Soft Skills yani Yumuşak becerilerin değerlendirilmesi nasıl yapılacak? Deneyimsel öğrenme yöntemleri ile tasarlanan beceri kazanım eğitimleri de eğitimi ters yüz eden niteliğe sahip olacak.


Son yıllarda Schleicher, PISA'nın daha iyi olması için yeni, isteğe bağlı testlerin tasarımı ve geliştirilmesi için bir zorlama yaptı ancak nihai sonuç için PISA yönetim kurulu hangi konuda karar verileceğini kendisi seçiyor. İsteğe bağlı olan bu testler arasında problem çözme, işbirliğine dayalı problem çözme ve bu yıl açık fikirlilik ve “küresel yeterlilikler” denilen testler var. 2021'de yaratıcı düşünme ile başa çıkacak, düşünmede esneklik ve meraklı ve ısrarcı olmak gibi yaratıcılık alışkanlıklarını değerlendirme ve öğrencilerin değerlendirmesini sağlama konusunda çalışmalarda yapmaktadır.


Çin'den başlayıp tüm dünyaya yayılan Corona virüsü sonrasında özellikle vakaların görüldüğü ülkelerde okulların tatil edilmesi ve uzaktan eğitim söz konusu olması ana gündem maddelerinde biri haline geldi. Çocukların ve gençlerin tek bir fiziksel mekana bağımlı olarak, bilgi transferinin gerçekleştiği ancak beceri kazanımlarının, işlerin geleceği açısından beceri disiplinleri ve sosyal başarının sağlanacağı ortamların oluşmadığı gerçeği ile kişisel öğrenme ve deneyim modellerinin de artık geleceği gelmiştir. Bu konuda geleceği değil artık bugünü yaşıyoruz ve bugün, yarın ve artık çok yakın bir gelecek için öğrenme çeşitliliğinin sağlanacağı, öğrencilerin öğrenme inisiyatifini kendilerinin aldığı, sadece bilgiye değil bilgi ile birlikte üretilen yeni değerlerin oluşmasını sağlayan doğru beceri setlerinin de kazanılması gerektiği dönem geldi çattı.


En çok hangi becerilere, zihniyete, kültür ve davranış değişikliğine ihtiyaç duyduğumuz sorusu da dahil olmak üzere, bu eğitim sistemlerinden sorumlu olan insanların, sistemlerinin geleceğe yönelik nasıl korunacağını ciddi bir şekilde düşünmeleri için bir fırsat olarak görülmeli. Fiziksel ve yüz yüze eğitimin son bulduğunu artık eğitimlerin online olması gerektiğini düşünmek çok doğru olmaz. Anlatılmak istenen, öğrencilerin kişisel ve aktif öğrenmelerinin sağlandığı ve kalıcı öğrenmenin gerçekleştiği deneyime dayalı öğrenim modellerin geliştirilmesi gerektiği konusunu vurgulamak daha doğru bir yaklaşım olacaktır, zira bütünleşik öğrenim tek başına ne sadece fiziksel ortamlar ile sınırlı kalmalı ne de online öğrenim ortamları ile kısıtlanmalı.


Bu noktada kompleks öğrenmeyi sağlayan, eğitimci ve öğrenci açısından büyük kolaylıklar ve önemli faydalar sağlayan Flipped Learning (Ters Çevrilmiş Öğrenme) modelinden biraz bahsederek konuyu küçük bir detayla açmak gerektiğini düşünüyorum.



Nedir Flipped Learning?


Harvard Üniversitesi Fizik profesörlerinden Eric Mazur öğrenmeyi iki adım olarak tanımlamaktadır. Bu adımların ilki bilginin transferi (akademisyen veya farklı kaynaklar aracılığıyla bilgi kaynağından öğrenciye aktarım), ikincisi ise bilginin öğrenci tarafından özümsenmesidir.


Geleneksel eğitim sisteminde nispeten daha kolay olan bilginin öğrenciye aktarımı sınıf ortamlarında öğretmen tarafından yapılmakta ve daha zor olan bilginin özümsenmesi aşamasında öğrenci ders dışında ödev ve projeleriyle baş başa bırakılmaktadır. Flipped Learning modelinde ise öğrenciye bilginin aktarımı yine öğretmenleri tarafından hazırlanan ders videoları ve makaleler, Excel dosyaları, PDFler, görseller, resimler ve PowerPoint slaytları gibi tamamlayıcı materyaller yardımıyla gerçekleştirilir. Böylece bilginin transferi, grupla öğrenme alanından çıkarak kişisel öğrenme alanına girer. Geriye kalan grupla öğrenim alanı Flipped öğrenme ortamına dönüşüyor ki bu daha dinamik ve öğretmennin öğrencileri, kavramları uygulayacakları ve yaratıcı bir şekilde konuyla bütünleşecekleri biçimde yönlendirdiği bir ortam oluşturuyor.


4 Adımda Flipped Learning'i Anlayalım


1.Esnek Çevre


Ters Çevrilmiş Öğrenme, çeşitli öğrenme modlarına izin verir; eğitimciler genellikle gruplarını ya da bağımsız çalışmaları desteklemek için öğrenme alanlarını bir derse ya da birime uyacak şekilde fiziksel olarak yeniden düzenlerler. Öğrencilerin ne zaman ve nerede öğreneceklerini seçtikleri esnek alanlar yaratırlar. Ayrıca, sınıflarını çeviren eğitimciler, öğrencilerin öğrenme zaman çizelgelerine ilişkin beklentileri ve öğrenci öğrenme değerlendirmelerinde esnektir.


2.Öğrenme Kültürü


Geleneksel öğretmen merkezli modelde, öğretmen birincil bilgi kaynağıdır. Tersine, Ters Çevrilmiş Öğrenme modeli, eğitimi bilinçli olarak öğrenci merkezli bir yaklaşıma kaydırır; burada sınıf içi kullanılan zaman, konuları daha derinlemesine araştırmaya ve zengin öğrenme fırsatları yaratmaya ayrılmıştır. Sonuç olarak, öğrenciler katıldıkları ve öğrenmelerini kişisel olarak anlamlı bir şekilde değerlendirdikleri için bilgi yapımında aktif olarak yer alırlar.


3.Bilinçli İçerik


Ters Çevrilmiş Öğrenme Eğitimcileri, öğrencilerin kavramsal anlama ve prosedürel akıcılık geliştirmelerine yardımcı olmak için Ters Çevrilmiş Öğrenme modelini nasıl kullanabileceklerini sürekli olarak düşünürler. Ne öğretmeleri gerektiğini ve öğrencilerin hangi materyalleri kendi başlarına keşfetmeleri gerektiğini belirlerler. Eğitimciler, sınıf düzeyine ve konuya bağlı olarak öğrenci merkezli, aktif öğrenme stratejileri yöntemlerini benimsemek amacıyla sınıf süresini en üst düzeye çıkarmak için bilinçli içerik kullanır.


4.Profesyonel Eğitimci


Profesyonel bir Eğitimcinin rolü, Ters Çevrilmiş Bir Sınıfta geleneksel olandan daha önemli ve çoğu zaman daha zordur. Ders süresi boyunca, sürekli olarak öğrencilerini gözlemler, onlara o anla ilgili geri bildirim sağlar ve çalışmalarını değerlendirir. Profesyonel Eğitimciler uygulamalarında yansıtıcıdır, talimatlarını geliştirmek için birbirleriyle bağlantı kurar, yapıcı eleştiriyi kabul eder ve sınıflarındaki kontrollü kaosa tahammül eder. Profesyonel Eğitimciler saygısız bir sınıfta daha az göze çarpan roller üstlenirken, çevrilmiş öğrenmenin gerçekleşmesini sağlayan temel bileşen olmaya devam ederler.



Hayal etmek, sorgulamak ve eleştirel bakış açısı oluşturmak, yaratıcı ve innovatif düşünmek, bilinçli farkındalığı oluşturmak ve kompleks problem çözmek, araştırmak ve öğrenme kaynakları belirlemek, öğrenilen bilginin değer üretecek şekilde yeniden tasarlamak ve yeni bilgiler üretmek, takım çalışmasının önemini kavrayarak işbirliğine dayalı birlikte çalışma kültürü geliştirmek, aile-sosyal-iş yaşamında denegeyi sağlayan prensipleri edinmek gibi kritik becerilerin çok daha fazla önem kazanacağını artık söylemeye de yazmaya da gerek yok sanırım. Beceri ve Yetkinlik Temelli Gelişimin önemi gün geçtikçe artmaya devam ediyor ve öyle görünüyor ki artık yarın değil bugün önceliğimiz olmaya başlamalı.

コメント


bottom of page