Ekip arkadaşlarımla birlikte türkçeye çevirdiğimiz McKinsey Global Institute'nün Skill Shift raporunda, işgücü becerileri modelinde dört ana içgörü kaynağına dayanıyor. Bu kaynağa göre bir araştırmada ABD'de tüm sektörler için 2002-2030 yılları arasında beş ana beceri kategorisine göre beceri evrimini gösteren bilgilendirici veriler yer almaktadır. Aynı zamanda raporda ABD ve Avrupa'da tüm sektörler bazında 2030 yılına kadar değişen ana beceriler ve alt beceriler açısından çalışma saatleri değişimleri de yer almaktadır.
Şu andaki ve gelecekteki beceri uyumsuzlukları ve geleceğin işgücünü oluşturma stratejileri hakkında insan kaynakları yöneticileri ve diğer endüstri yöneticileri ile yüz yüze görüşmeler yapılan raporda örnek mesleklere göre işleri dijitalleştirme düzeylerine göre istihdam oranları ve düşük, orta, yüksek meslek seviyelerine göre ortalama dijital skor değişimlerine de yer verilmiş.
Yapılan başka bir araştırmaya göre 248 farklı yeni meslek olacağı ön görülürken Pearson'ın bir başka araştırmasında da geleceğin meslekleri yerine yeni disiplinlere daha doğrusu işlerde başarılı olmayı sağlayan gerekli becerilere odaklanmayı bizlere gösteriyor.
İlk olarak, 25 işgücü becerisinden oluşan yeni bir sınıflandırma tanımlıyor ve her beceriyi kullanarak harcanan zamanı ölçüyor. Beceriler beş kategoride gruplandırılıyor: fiziksel ve manuel, temel bilişsel, daha yüksek bilişsel, sosyal ve duygusal ve teknolojik beceriler. İşçilerin bugün 25 becerinin her biri için harcadıkları zamanı ve çalışılan zamanın otomasyon sonrası nasıl değişeceğini ölçüyorlar. İşçiler belirli bir görevi yerine getirmek için birden fazla beceri kullanırken, nicelik olarak, kullanılan baskın becerileri belirlemişler. Örneğin, bankacılık ve sigortacılık alanında, “iş yazışmaları” ve “yasal belgeler hazırlama” yı, daha yüksek bilişsel beceriler kategorisinde gruplandırarak “ileri okuryazarlık ve yazma” becerisine eşledikleri görülüyor. Perakendecilikte, “stok tutma” fiziksel ve manuel beceriler kategorisinde yüksek motor beceri gücünü sınıflandırırken, “müşteri veya ziyaretçi memnuniyetini” temel bilişsel kategoride temel iletişim becerileri ile eşleştiriyor.
İkincisi, otomasyonun 2030'da işgücü becerileri talebini nasıl değiştireceğini ölçüyorlar. MGI otomasyon modelini Ocak 2017 çalışması olan otomasyon, istihdam ve üretkenlik raporunda açıklandığı gibi hangi iş faaliyetlerinin azalacağını değerlendirmek için kullanıyorlar. Bununla birlikte, verimlilik kazanımlarından kaybedilen işleri de göz önünde bulundurarak bu modeli temel alıyorlar ve ardından hem otomasyonun hem de yapay zekanın benimsenmesinden kazanılan işleri ve otomasyon ve yapay zeka tarafından yaratılan verimlilik kazanımlarını karşılaştırıyorlar. Bu, beş endüstri vaka çalışması (bankacılık ve sigorta, enerji ve madencilik, sağlık, üretim ve perakende) önümüzdeki mesleki ve beceri değişimlerini derinlemesine incelemelerini sağlıyor.
Üçüncüsü, Kanada, Amerika Birleşik Devletleri ve beş Avrupa ülkesinde 3.031 katılımcı ile ayrıntılı bir anket gerçekleştirilmiş: Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Birleşik Krallık. Anket, en az bir otomasyon veya yapay zeka teknolojisine ve bu alandaki uygulamalarına aşina olan kuruluşların "C" düzeyi yöneticilerini hedef alıyor. Bulgular, nicel sonuçları tamamlıyor ve otomasyon ve yapay zekanın kapsamlı ve sınırlı kullanıcılarının bu teknolojiler tarafından yaratılan fırsatları ve değişen beceri gereksinimlerine nasıl karşılık verdiklerini görme biçimindeki farklılıkları vurguluyor.
Dördüncüsü, şu andaki ve gelecekteki beceri uyumsuzlukları ve geleceğin işgücünü oluşturma stratejileri hakkında insan kaynakları yöneticileri ve diğer endüstri yöneticileri ile yüz yüze görüşmeler yapılmış. Ayrıca McKinsey & Company'deki çalışanların endüstri ve fonksiyon uzmanlığı ve müşteri deneyimi üzerine çalışılmış.
OTOMASYON TARİHİ TRENDE KARŞI BECERİ DEĞİŞİMLERİNİ HIZLANDIRMAK GİBİDİR
Analizler, yoğun otomasyona sahip bir gelecekte talep edilecek olan işgücü becerilerindeki önemli değişimleri vurgulamaktadır. En büyük değişiklik, hem programlama, ileri veri analizi ve teknoloji tasarımı gibi ileri düzey becerilerde hem de tüm işyerlerinde dijital teknolojilerin artan yaygınlığına ilişkin daha temel dijital becerilerde yer alan teknolojik becerilerde gerçekleşecektir. Diğer beceriler olan çeşitli sosyal ve duygusal beceriler de dahil olmak üzere talepte önemli bir artış görecektir. Temeldenyüksek bilişsel becerilere geçişyapılacaktır. Baskın bir beceri seti olarakfiziksel ve manuel becerilere olan talep azalmaya devam edecektir, ancak bu beceriler geleceğin işyerinin önemli bir bileşeni olmaya devam edecektir.
Otomasyonun beceri değişimleri üzerindeki hızlandırıcı etkisinin değerlendirilmesi
Otomasyon ve yapay zekadan beceri değişimlerinin hızlanmasını ölçmek için, ilk olarak ABD'de 2002'den 2016'ya kadar olan tarihsel beceri değişimlerini incelenmiş ve 2030'a kadar ilerleyen beceri değişimleri modellenmiş.
Teknolojik becerilere olan talep 2002'den bu yana artarken, 2016-2030 döneminde de hızlanıyor. Benzer şekilde, sosyal ve duygusal beceri ihtiyacındaki artış da hızlanacaktır. Aksine, hem temel bilişsel beceriler hem de fiziksel ve manuel beceriler azalacaktır.
Aşağıdaki grafikte, ABD ve 14 Batı Avrupa ülkesi için otomasyonun etkisi de dahil olmak üzere, 2016 ve 2030 arasındaki geniş beceri kategorilerindeki değişimi göstermektedir. Aşağıda her kategoride belirli becerilere yönelik talep değişikliklerinde ilginç nüanslar bulunmaktadır.
Analiz, daha önce yapılan MGI araştırmasında belirlenen aralığın ortasında bulunan bir otomasyon benimseme senaryosuna dayanmaktadır. Ayrıca, otomasyonun benimsenmesinin orta nokta taban çizgisinden daha hızlı veya daha yavaş olması durumunda beceri değişimlerine ne olacağı test edilmiş ve fiziksel, manuel ve temel bilişsel becerilere olan talebin düşme oranı, otomasyon daha hızlı olsaydı önemli ölçüde daha yüksek olurken, sosyal ve duygusal becerilere ve daha yüksek bilişsel becerilere olan ihtiyaç daha büyük olurdu.
Hem ileri hem de temel tüm teknolojik beceriler, talepte çok önemli bir büyüme görecektir.
Gelişmiş teknolojiler, nasıl çalıştıklarını anlayan ve bunları yenileyebilen, geliştirebilen ve uyarlayabilen ve işyerinde onları etkin şekilde kullanabilen insanlar gerektirir.Teknolojik beceriler gerektiren meslekler arasında büyük veri bilimcileri, BT uzmanları ve programcıları, teknoloji tasarımcıları, mühendisler, ileri teknoloji bakım çalışanları ve bilimsel araştırmacılar bulunmaktadır. Araştırma,şirketler otomasyon, robotik, yapay zeka, gelişmiş analitik ve diğer yeni teknolojileri kullandıkça bu becerilere harcanan zamanın hızla büyüyeceğini gösteriyor. Genel olarak, ileri teknolojik becerilere harcanan sürenin ABD'de yüzde 50, Avrupa'da yüzde 41 artacağı görülüyor.
Belirli ileri teknolojik becerilere olan talep farklıdır.2016 ve 2030 arasında yüzde 90'a varan oranlarda büyüyebilen gelişmiş BT ve programlama becerilerine duyulan ihtiyacın en hızlı şekilde artmasını bekleniyor. Yapay zeka ve otomasyon her sektörün temel bir parçası haline geldikçe, geçmişte olabileceklerin çok ötesindeşirketlerin teknoloji yeteneklerini önemli ölçüde artırması gerekecek. Gelişmiş veri analizi ve matematik, teknoloji tasarımı, mühendislik ve bakım ve bilimsel araştırma ve geliştirme de dahil olmak üzere bu kategoriyi oluşturan diğer becerilere olan talep de artacaktır, ancak bu kadar güçlü olmayacaktır.
Gelişmiş teknolojik beceriler, yüksek derecede otomatik ve sayısallaştırılmış bir ekonomiyi yönetmek için gerekli olsa da, bu becerilere sahip insanlar kaçınılmaz olarak bir azınlık olacaktır.Bununla birlikte, herkesin yeni otomasyon çağı için temel dijital beceriler geliştirmesi de önemli bir ihtiyaçtır.Temel dijital becerilerin, gelişmiş BT ve programlama becerilerinden sonra 25 beceri arasında en hızlı büyüyen ikinci kategori olduğunu görüyoruz. Bu oran Amerika Birleşik Devletleri'nde yüzde 69, Avrupa'da yüzde 65 arttı. Bu araştırmadaki yönetici anketinde, tüm kurumsal işlevlerdeki çalışanların önümüzdeki üç yıl içinde dijital okuryazarlıklarını ve özellikle de kaynak sağlama, tedarik zinciri yönetimi gibi işlevlerdeki çalışanların gelişmesini beklediğini göstermektedir.
2030'a olan talepte beklenen bu artış, mevcut eğilimlerin sürdüğüne işaret ediyor. Brookings'teki Mark Muro tarafından yapılan araştırmalar, geleneksel olarak dijital beceri gerektirmeyen hemşireler ve inşaat işçileri gibi mesleklerin dijital bileşeninde 2002-2016 arasında önemli bir artış tespit etti. Gerçekten de, mesleklerin yarısından fazlasında 2016'da bu oranın yüzde 30'a düştüğü görülüyor. Bu oran şimdi geçmişten daha fazla olduğu da şüphesiz ve daha da artacağı tahmin ediliyor.
Comments