Philanthropy (Filantropizm) kelimesinin türkçe olarak genel karşılığı hayırseverlik olarak ifade edilmektedir.
Filantropizm veya başka bir ifadeyle insanseverlik; başkalarının tıbbî, ekonomik ve sosyal standartlarını yükseltmek ve mutluluklarını artırmak için organize faaliyetler düzenlemek olarak belirtilir.
Filantropizm daha kapsamlı olan hayırseverlik kavramının bir alt kategorisidir ve İslamî vakıflar, kilise yardım grupları, antik Yunanistan'da Platon'un Akademi'si gibi oluşumlar filantropik faaliyetlere örnek olarak gösterilebilir.
Aşağıda diğer kelime anlamları da yer almakta;
1. Hayırseverlik
2. İyilikseverlik
3. İnsancıllık
4. İnsan Sevgisi
İNSAN, sadece insan ve insana ait değerler.
Türkçede hayırseverlik, çoğunlukla tarihi gelişimi sebebiyle bireylerin dini, vicdani veya duygusal güdülerinden hareketle yaptıkları yardım faaliyetlerini çağrıştırmaktadır. Ancak uluslararası düzeyde filantropizm terimi bu çağrışımlardan ziyade birey ve kurumların içinde bulundukları toplumların refah seviyesini yükseltmek amacıyla aksiyonda bulunmaları şeklinde tanımlanmaktadır (Vikipedi).
Peki nasıl bir insan tipine ve değer odaklı (Filantropizm) zihin yapısına sahip olmamız gerekiyor?
Sadece kendin için değil, sadece şirketin için değil, daha kapsayıcı bir anlayış ile çemberin dışına çıkarak toplumsal, ulusal ve evrensel değer yaratacak işleri de vizyonumuza ve eylemlerimize koysak olmaz mı?
Nesnel bakış açısını ve anlayışını bir kenara bırakarak önce değer üretsek olmaz mı?
Ben değil biz olma gücünü ve birlikteliğini oluştursak olmaz mı?
Sürdürebilir rekabet için rekaberlik prensiplerini benimsemeye başlasak olmaz mı?
Bizden sonra bırakacağımız hikayeyi kimlerin, nasıl okuyacağını ve yorumlayacağını şimdiden belirlesek olmaz mı?
コメント