1870’lerin Japonya’sında Amerikan ordusundan Yüzbaşı Nathan Algren, Japon İmparatorunun davetlisi olarak, ülkenin ilk modern ordusunu eğitmek üzere Tokyo’ya gelir.
Algren, komuta ettiği japon ordusunun başında savaştığı Samuraylara esir düşer. Samurayların son lideri Katsumoto yeni düşmanlarının kim olduğunu ve ne olduğunu anlamak için onun öldürülmesine izin vermez ve onu yaşadıkları samuray köyüne götürür.
Yüzbaşı Algren samuray kültürüyle tanışır ve çok etkilenir. Özellikle dürüstlük, adalet, cesaret ve merhamet gibi değerlerin yaşamın merkezinde olduğu bir yaşama hayranlık duyar ve kendi yaşamında boşlukları doldurma adına Samuray felsefesini benimseye ve sonrasında bu felsefeyi yaşamına senkronize etmeye başlar.
Başrolünü Tom Cruise’nin (Nathan Algren), Samurayların liderini Ken Watanabe’nin oynadığı (Katsumoto) 2003 yapımı Son Samuray filiminin hikâyesi Samuray felsefesinin derinliğini gözler önüne seriyor ve kendi yaşamımızı sorgulanmamızı sağlıyor, hangi değerler için yaşıyoruz?
Buşido, Japon millî samuray anlayışıdır. Esasen samurayların uyması gereken yaşam tarzı ve kurallar kümesidir. Buşido felsefesine göre samuraylardan ölümüne kadar onurlu kalmak, sadakat, sadelik ve savaş sanatlarında beceriklilik isteniyordu.
Aşağıda paylaştığım ve sıraladığım becerilere bakacak olursak temel felsefenin insan ve toplumsal düzende kapsayıcı şekilde insana has becerilerin temel alındığını görebiliriz.
21.Yüzyıl becerileri olarak nitelendirdiğimiz bir çok becerinin de zamandan bağımsız her yüzyıla ait olduğunu Japon samuraylarının Buşido felsefesinden de çıkarım sağlayarak anlayabiliriz.
Gi (Dürüstlük ve Adalet): Samuray insanlarla ilişkilerinde mutlaka dürüst olmalıdır. Adalete inancı tamdır, gerçek bir samuray için, dürüstlük ve adalet konularında grinin tonları yoktur. Tek bir doğru ve tek bir yanlış vardır.
Yu (Destansı Cesaret): Bir kaplumbağa gibi kabuğuna saklanmak hiç yaşamamak demektir.Samurayda bir kahramanın cesareti olmalıdır. Samuray tüm tehlikelere rağmen cesaretini kaybetmedikçe hayatını tam olarak, dolu dolu ve harika bir biçimde yaşayabilir. Destansı cesaret, zeka ve güçle beslenir, gözü karalıktan uzaktır.
Jin (Merhamet): Aldığı eğitimin sonucu olarak samuray hızlanır ve güçlenir, yetenekleri gelişir. Sıradan biri gibi değildir. Ancak farklılığı herkesin yararına olmalıdır. Geliştirdiği gücü pozitif olarak kullanmadıkça bir hiçtir.Şefkatlidir. Diğer insanlara her fırsatta yardım eder. Kılıcını kan dökmek için amaçsızca kınından çıkarmak samurayın ruhunuda katanasındaki kan gibi kirletecektir.
Rei (Kibarlık-Nezaket): Samurayların gaddar olmak için hiçbir nedeni olamaz. Güçlerini ispatlamaya ihtiyaçları yoktur. Bir samuray düşmanına karşı bile saygılıdır. Saygının bu dışavurumu olmadığında, hayvanlardan farkımız kalmaz. Bir samuray sadece dövüşteki gücü yüzünden saygı görmez, diğer insanlara davranış biçimiyle de saygı görür.
Makato (Katıksız İçtenlik): Samuray bir şeyi yapacağını söylemişse, o şey olmuş demektir. Yapacağım dediği şeyi tamamlamasına hiçbir güç mani olamaz. Söz vermesi ya da vaatte bulunması gerekmez. Sözlü olarak söylemesi bile o şeyin yapılmasının başlangıcını oluşturur. Söylemek ile yapmak arasında hiçbir fark yoktur.
Meiyo (Şeref): Samuraya göre şerefsizlik bir ağaca musallat olan hastalığın yarattığı izlere benziyordu, zamanla iyileşmez aksine giderek genişlerdi. Samurayın onurunun tek yargıcı kendisi, şerefinin tek terazisi kalbidir. Verdiğin kararlar ve bu kararların nasıl uygulandığı gerçekte kim olduğunun bir yansımasıdır. Kendinden saklanamazsın.
Chu (Görev ve Sadakat): Samuray için, bir şeyi yapmak ya da bir şeyi söylemek, o şeye sonuna kadar sahip çıkması demektir. Bundan ve bunun ardından gelecek tüm sonuçlardan sorumludur. Bir samuray üstlerine müthiş sadık, sorumlusu olduğu kişilere karşı son derece hakikatlidir.
コメント